Skip to main content

S.S.S

Psikoloji; biyolojik, sosyal ve psikolojik süreçleri kapsayan zihin işleyişlerini ve davranışları hem birey hem grup düzeyinde inceleyen, bunların altında yatan nedenleri araştıran, bunları anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan, elde ettiği sonuçları uygulamalara döken bir bilim dalıdır. Psikoloji, aynı zamanda bir uzmanlık alanı içinde elde edilen bilgilerin, belirli yetenek ve becerilerle bütünleştirilerek, insan davranışlarının değiştirilmesine ve problemlerin çözümüne yönelik uygulamaların yapıldığı bağımsız bir meslek alanıdır.

Psikoloji, mutluluk, başarı, öz saygı gibi insana ait özellikleri ve bunların altında yatan nedenleri bilimsel olarak araştırır. Örneğin, bu araştırmalar sayesinde belki oldukça öznel bir duygu olan mutluluğu değil ama “yaşamdan doyum almayı” etkileyen faktörleri ortaya koyabilir. Ancak, bir sosyal bilim olarak psikoloji, insanın ve insan-çevre etkileşiminin çok yönlü ve karmaşık doğasını da göz önüne alarak, herhangi bir konuda varolan bilimsel verileri, kesin, genel geçer ve dogmatik bilgi olarak sunmaz. Bu noktada, “mutluluğun sırrı” gibi sihirli formüllerin varlığını reddeder. 

Öncelikle psikolog olabilmek için 4 yıllık psikoloji lisans eğitimini tamamlamalısınız. Mesleği herhangi bir psikoloji alanında uzman olarak icra edebilmek için ise o alanda en az yüksek lisans ya da doktora yapmak gerekir. Yetkin bir psikolog olmak için lisans süresince edinilen teorik bilgileri psikolojinin alt alanlarını daha iyi tanımak ve ilerlemek istenilen alana karar verebilmek için alanda gözlem ve uygulamalarla desteklemeli, psikoloji kongrelerine, konferanslarına ya da çalıştaylara katılmalı, bilimsel gelişmeleri takip etmeli, araştırma yaparken ya da mesleki uygulamalarda etik kurallara uygun davranmalısınız. 

Psikologlar, üniversitelerin fen-edebiyat ya da sosyal bilimler fakültelerinin psikoloji bölümlerinden mezun olurlar. Psikiyatristler ise tıp fakültesinden mezun olduktan sonra, psikiyatri uzmanlığı yapan kişilerdir. Psikiyatri, tıbbın bir alt-alanı olarak, ağırlıklı olarak medikal ya da biyolojik modele dayanan bir bilim dalıdır. Dolayısıyla, "hekim" üst kimliği taşıyan psikiyatristler, insanı incelerken, bireysel sorunları anlamaya çalışırken ve tedavi ederken daha çok bu bakış açısını temel alırlar. Sosyal bilimler alt yapısından gelen psikologlar ise, insanı psikososyal bir varlık olarak değerlendirip, anlamaya çalışır; bireysel sorunları anlamada ve çözmede psikososyal etkenlere odaklanırlar. Bu iki alan arasında, hiyerarşik bir ilişkiden çok, paralel bir ilişki söz konusudur. İnsan davranışını anlamaya yönelik getirdikleri farklı bakış açılarıyla, birbirini besleyen ve bütünleyen yanları bulunmaktadır. Çağdaş bilim dünyasında disiplinlerarası işbirliğinin de artmasıyla birlikte her iki alanda da biyopsikososyal yaklaşım, yani insanı biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleriyle bir bütün olarak değerlendirmeye dayalı yaklaşım giderek daha fazla benimsenmektedir. Psikolojinin, psikiyatri ile en çok karıştırılan alt-alanı klinik psikolojidir. Bunun temel nedenlerinden biri, her iki uzmanlık alanındaki kişilerin de çoğunlukla kliniklerde ve ruhsal sorunların değerlendirme, tanı ve tedavisine yönelik olarak çalışıyor olmasıdır. Bu ortaklığa karşın, çalışma alanları ve yöntemleri farklılık göstermektedir. Psikiyatristler, temel yaklaşım olarak farmakoterapiyi (ilaç tedavisi) kullanırken, klinik psikologlar psikoterapi yaklaşımını benimsemektedirler. Unutmayın ki, her psikolog psikoterapist olarak çalışamaz. Klinik psikolog olabilmek için psikoloji lisans eğitiminin üzerine klinik psikoloji alanında yüksek lisans ve/veya doktora yapmış olmak gerekmektedir. Psikolojinin çok geniş bir çalışma alanı vardır ve Kariyer Olanakları başlığı altında tanımlanan pek çok farklı mesleki ortamda çalışabilirler.

4 yıllık Psikoloji Bölümü’nden mezun olduğunuzda çalışabileceğiniz pek çok iş alanı vardır. Bu, devlet kurumlarından özel sektöre kadar geniş bir yelpazedir. Yüksek lisans, belirlediğiniz bir alanda size uzmanlaşma imkanı sağlayacaktır ve akademik alanda çalışmak için de bir basamak olacaktır. Bunun yanında klinik psikoloji, endüstri/örgüt psikolojisi ve trafik psikolojisi gibi psikolojinin uygulama alanlarında ilerlemek isterseniz yüksek lisans yapmak bir zorunluk olacaktır. 

Hayır, değildir. Aksine, İngilizce okuma, yazma ve konuşma becerileri bu yolla daha da gelişeceği için literatürü izleme ve uluslararası iletişiminizi geliştirmede bu durum size bir üstünlük sağlayacaktır. Yurt dışında yüksek lisans eğitimi almak isteyenler için de İngilizce eğitim almış olmak bir ayrıcalık olacaktır.

​​Psikoloji, günümüzde hızla gelişen meslek alanları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Toplumsal süreçlerin ve toplumda yaşanan sorunların hemen hepsi insan davranışıyla ilişkili olduğu için psikolojinin çok fazla sayıda çalışma alanı bulunmaktadır.

Psikoloji Bölümü mezunları, liselerde, yüksekokullarda ve üniversitelerde psikoloji disiplinini öğreten eğitimciler / akademisyenler olarak; üniversitelerde ve resmi ve sivil kurumların araştırma birimlerinde insan davranışları konusunda temel ve uygulamalı araştırmalar yapan araştırmacılar olarak; uzmanlık derecelerine göre çeşitli kurumlarda meslek elemanı, yönetici, danışman ve bilirkişi olarak çalışabilirler.

Ülkemizde yürürlükte olan yasalar çerçevesinde, psikoloji lisans programından mezun olanlar kamu kurumlarında psikolog olarak çalışabilmektedir. Türkiye’de psikoloji bölümlerinden mezun olanların istihdam alanları şöyle sıralanabilir:

  • Akademik kadrolar (araştırma görevlisi)
  • Sağlık hizmetleri (hastane, klinik, psikolojik danışma merkezleri)
  • Çocuklara yönelik hizmetler (okul öncesi eğitim kurumları, çocuk yuvası ve yetiştirme yurtları, vb.)
  • Danışmanlık, rehberlik hizmetleri; özel gruplar (adli psikoloji uygulamaları, huzurevi, zihinsel engelliler vb.)
  • Endüstri (insan kaynakları, halkla ilişkiler vb.)
  • Diğer (psikoteknik değerlendirme, reklamcılık, özel araştırma şirketleri, yerel yönetimler, basın/yayın vb.) Modern dünyada standart olan durum, dört yıllık psikoloji lisans programından mezun olanların herhangi bir alanda uzmanlaşarak yani en az yüksek lisans (ya da bazı durumlarda doktora) derecesi alarak o alanda çalışmasıdır. Psikolojinin uzmanlık alanlarından bazıları ve çalışma konuları aşağıda özetlenmektedir:
  • Klinik psikoloji: Klinik psikologlar, zihinsel, davranışsal ve duygusal sorunları ya da rahatsızlıkları olan bireyleri değerlendirip, psikoterapi, psikoeğitim, koruyucu ruh sağlığı uygulamaları gibi farklı yöntemlerle bu sorunlarının üstesinden gelmelerine yardımcı olurlar.
  • Gelişim psikolojisi: Gelişim psikologları doğum öncesinden başlayarak ölüme kadar uzanan yaşam süresinde insan gelişiminin evreleri üzerinde çalışırlar. Gelişim psikologları yaşa bağlı davranış değişikliklerinin tanımlanması, açıklanması ve ölçülmesiyle ilgilenirler. Gelişimdeki evrensel nitelikler, kültürel ve bireysel farklılıklar üzerinde çalışırlar.
  • Sosyal Psikoloji: Sosyal psikologlar insanların birbirleri ile nasıl etkileşime girdikleri ve sosyal çevrelerinden nasıl etkilendikleriyle ilgilenirler. Bireyleri, grupları ve grup davranışını, tutumları, önyargıları ve bunların oluşumu ile değişimini incelerler. Arkadaşlık, ikili ilişkiler, çekicilik ve saldırganlık gibi konular üzerinde araştırma yaparlar.
  • Bilişsel/Deneysel Psikoloji: Bilişsel psikoloji algılama, dikkat, dil, bellek, düşünme gibi zihinsel süreçleri inceleyen uzmanlık alanıdır. Bilişsel psikologlar insanların bilgiyi anlama, saklama ve bilincine geri getirmeleriyle ilgilenirler.
  • Endüstri/Örgüt Psikolojisi: İş yaşamını iyileştirme ve üretimi arttırma amacıyla psikolojik ilkeleri iş yaşamına uygularlar. Plan yapma, kaliteli yönetim, örgütsel değişim gibi alanlarda eleman örgütlenmesi ve eğitimi konularında çeşitli örgütlere yardımcı olurlar. İlgileri arasında, örgütsel yapı, iş verimi, iş doyumu, tüketici davranışı, personel seçimi ve personelin geliştirilmesi gibi konular yer almaktadır.
  • Adli Psikoloji: Yasal konulara ve sorunlara psikolojinin ilkelerini uygulamak üzere hukuk ile psikoloji arasında kurulan ilişkiden doğan bir alandır.
  • Nöropsikoloji: Nöropsikologlar, biyolojik sistemler ile zihnin işlevi ve davranış arasındaki ilişkiyi incelerler. Beynin biyokimyasal mekanizmaları, beyin yapılarının fonksiyonları, kimyasal ve fiziksel değişikliklerin davranışlara ve duygulara etkisini araştırırlar.
  • Sağlık Psikolojisi: Sağlığı ve hastalığı etkileyen biyolojik, psikolojik ve sosyal etmenlerle ilgilenirler.
  • Trafik Psikolojisi: Trafik psikolojisi, psikoloji ilkelerinin trafik ve yol güvenliği alanına uygulanmasıdır (sürücü yeteneklerinin psikoteknik değerlendirilmesi, sürücülük tarzları ve trafikte risk alma davranışı, sürücü eğitimi ve rehabilitasyonu, trafik güvenliği için bilinçlendirme, trafik yasalarını yapan ve uygulayanlara danışmanlık, trafikle ilgili davranış tutum yetenek ve becerileri ölçme araçları geliştirme).
  • Psikometri: Psikometristler, psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması sırasında kullanılacak teknik ve yöntemler üzerinde çalışırlar. Zeka, kişilik, yetenek ve diğer alanlardaki testleri geliştirirler.