PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ - SOSYAL PSİKOLOJİ SEMİNERLERİ: “CİNSİYET TEMELLİ ÖNYARGI VE AYRIMCILIĞIN SOSYAL PSİKOLOJİK TEMELLERİ”
Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü tarafından düzenlenen Sosyal Psikoloji Seminerleri kapsamında; Sn. Dr. Gülden Sayılan, "Cinsiyet Temelli Önyargı ve Ayrımcılığın Sosyal Psikolojik Temelleri" konusuyla TEDÜ’lülerle bir araya gelecek.
Tarih: 25 Aralık 2019, Çarşamba
Saat: 17:00
Yer: K084 Erdoğan Bayraktar Amfisi
Türk Psikologlar Derneği 1. Ankara Travma Sempozyumu, “Travmanın Sonrası: Dayanıklılık, Başaçıkma, Büyüme” temasıyla, TPD Ankara Travma, Afet ve Kriz Birimi ve TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü işbirliğinde 19-20 Ekim 2019 tarihlerinde TED Üniversitesi’nde gerçekleştirilecektir.
TED ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ
UYGULAMALI PSİKOLOJİ BİRİMİ VE ARAŞTIRMA LABORATUVARI
YAZ STAJI
8-26 Temmuz 2019
TEDUPSY Yaz Stajı, klinik psikoloji alanına ilgi duyan lisans öğrencilerine yönelik olarak tasarlanmış 3 haftalık bir programdır. Staj kapsamında psikoloji lisans öğrencileri kuramsal bilgi, uygulama ve araştırma bilgi ve becerilerini geliştirmek üzere aşağıdaki etkinliklere katılabileceklerdir:
20. ULUSAL PSİKOLOJİ KONGRESİ TED ÜNİVERSİTESİ EV SAHİPLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
“Günümüzde Psikoloji Yedi Merkez Bilim Arasında Yer Alıyor”
20. Ulusal Psikoloji Kongresi, Türk Psikologlar Derneği ve TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü iş birliğinde, 15 – 17 Kasım 2018 tarihleri arasında, “Bilimlerin Kesişme Noktasında Psikoloji” ana temasıyla, Ankara’da TED Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
20. ULUSAL PSİKOLOJİ KONGRESİ
Türk Psikologlar Derneği ve TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü iş birliğinde, 15 – 17 Kasım 2018 tarihleri arasında, “Bilimlerin Kesişme Noktasında Psikoloji” ana temasıyla 20. Ulusal Psikoloji Kongresi TED Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.
Bilimsel program ve kayıt ile ilgili ayrıntılara web sayfasından ulaşabilirsiniz. Çalışma grubu, panel önerilerinizi ve bildiri özetlerinizi de yine web sayfası üzerinden gönderebilirsiniz.
Bazolateral amigdala (BL) prinsipal nöronları çok düşük frekanslarda aksiyon potansiyeli deşarj etmelerine rağmen davranışa çok büyük etki gösterirler. Bu etki birçok nöronun deşarjının senksonizasyonu sayesinde oluyor olabilir. Gamma salınımlarının nöral senkroniye olan etkisini dikkate alarak, bu salınımların BL çekirdeğindeki hücresel ve davranışsal yansımalarını inceledik. Yüksek-Gamma (75-95 Hz) sıçanların en “kaygılı” olduğu zamanlara denk geldi ve bu ritim diğer ritimlere kıyasla BL deşarjını daha güçlü kenetledi.
Bazolateral amigdala (BL) prinsipal nöronları çok düşük frekanslarda aksiyon potansiyeli deşarj etmelerine rağmen davranışa çok büyük etki gösterirler. Bu etki birçok nöronun deşarjının senksonizasyonu sayesinde oluyor olabilir. Gamma salınımlarının nöral senkroniye olan etkisini dikkate alarak, bu salınımların BL çekirdeğindeki hücresel ve davranışsal yansımalarını inceledik.
TED Üniversitesi Psikoloji Bölümü, Gelişim Odaklı Klinik Çocuk ve Ergen Psikoloji Programı tarafından 2-3 Ekim 2017 tarihlerinde çocuklarda uyku bozukluklarına yönelik seminer ve çalışma grubu düzenlenecektir.
Seminer ve Çalışma Grubu programı ve katılım koşulları aşağıdaki gibidir:
Seminerler (2 Ekim 2017 - TEDÜ Ahmet Ersan Konferans Salonu)
14.00-15.00 Contemporary quandaries about intervention for sleep problems in infants / Doç.Dr. Karyn France, PhD., Canterbury Üniversitesi
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)’nun, nötr durumların hayati tehlike oluşturan olaylarla ilintilenmesinin, tehlike ortadan kalktıktan sonra bile güçlü biçimde devam etmesini yansıttığı düşünülmektedir. Teknik olarak, TSSB’den müzdarip kişilerin daha önceden klasik koşullanmış korku tepkilerini sönümleyemediği düşünülmektedir. TSSB’nin nörobiyolojik mekanizmalarını anlamak için, kemirgenlerde klasik korku koşullanması ve bunu takiben tepkilerin sönümlenmesinin nöral kodları incelenmektedir.
"2000’li yılların başlangıcından bu yana, ortaya çıkarılan farklı türlere ait genomik bilgiler, biyolojik disiplinderde bir çığır açmış durumdadır. Bu ilerlemelerden, psikoloji de sinirbilimleri alanındaki disiplinlerarası yürütülen çalışmalar sayesinde yararlanmaya başlamıştır. Sinirbilimcilerin yaklaşımları sadece genleri kodladıkları proteinlere kısıtlı olmaktan çıkarmış, bu genlerin farklı sinir ağları ve bu sinir ağlarının aktivitelerinden doğan davranışları sorgulayabilir hale getirmiştir.